BİRAZ SARI,
BİRAZ SİYAH…
ELİF KAYA –
“ELİF KAYA”
Yarısı siyah, yarısı sarı saç stiliyle altı kalın kalın
çizilmiş akılda kalma çabası ya da beylik tabiriyle “imaj çalışması”, ‘90’lar
popunu anımsatıyor. Albümün çıkış şarkısı ise ‘70’lerden. Yasmin Levy’den bir
şarkı da var albümde, bir Gaziantep türküsü de… Elif Kaya’dan ve kendi adını
taşıyan ilk albümünden söz ediyorum.
Geçtiğimiz günlerde Poll Production etiketiyle piyasaya çıkan albüm, Elif
Kaya’nın müzikte tutturacağı yol hakkındaki kararsızlığını göstermekle
kalmıyor; dinleyicinin de kafasını karıştırıyor.
Mustafa Sandal ve Hande Yener’in vokalistliğini yapmış Elif
Kaya. Bir dönem de solo sahne programlarına çıkmış. Onun sesini ilk kez 2009
çıkışlı “Karizma” adlı Mustafa Sandal albümünde Sandal’la birlikte söyledikleri
“Var mısın Yok musun?” adlı şarkıda duymuştuk. 2011 yılında ise bu defa Sinan
Akçıl’ın ilk albümünde, Akçıl’la birlikte “Bana Uyan” adlı şarkıyı
seslendirmişti. Bir de televizyon tarihimize başarısız ses yarışmalarından biri
olarak yazılacak Veliaht’ta Hande Yener’in “veliaht”ı olarak yarışmış, aslında geniş
kitlelere adını da böylece duyurmuştu. Ses rengi Hande Yener’le uzak yakın
ilgisi olmayan Kaya’nın o yarışma bulunması belli ki bir Poll Production
projesiydi. Nitekim uzun süredir hazırda bekleyen albüm de geçtiğimiz günlerde
nihayet satışa sunuldu.
Sakin bir şarkı söyleme stili var Elif Kaya’nın. Türk
popunun ana akımında böylesi seslere ve şarkı söyleme biçimlerine çok şans
verilmez. Alternatif kulvarda ise aksine geçer akçedir. Nereden baktığınıza
bağlı olarak Kaya’nın vokalleri kulağınızı okşayabilir de; zayıf da
bulabilirsiniz. Bu noktada doğru şarkı seçimi önemli tabii ama bu albümde o
doğruyu arayıp bulmak yerine, her bir türü denemek amacı güdülmüş sanki.
Albümde iki ‘70’ler “cover”ı var. Zerrin Zeren’in sesinden
kulaklara yer etmiş “Karanlık Dünyam”, aynı zamanda albümün ilk klip şarkısı
olarak seçildi. Şarkı, elbette kartonette yazıldığı gibi “anonim” değil; Yunan
müziğinin efsane şarkıcı/bestecilerinden, çok sayıda Türkçe şarkı da
seslendirmiş Stelio Kazancidis’in bir bestesi. Enteresan da bir hikâyesi var bu
şarkının. Yunan AEK futbol takımının ünlü futbolcusu Mimis Papaioannou,
‘70’lerin başında AEK marşını plak yapar ve bu plak kıyametler koparır, büyük
satış rakamları yakalar. Papaioannou, Kazancidis’in yakın arkadaşıdır ve ona
şarkı söyletme fikri de Kazancidis’ten çıkmıştır. İşte o 45’lik plağın B
yüzünde yer alır bu şarkı. Bir aşk şarkısıdır ve Papaioannou bu şarkıda bir
takımının marşını söyleyen bir futbolcu değil; bir şarkıcıdır. Nitekim bu plak
sonrasında birkaç plak daha yapar, sonrasında futbol kariyerine devam eder ama
AEK marşı yıllar boyunca onun sesinden çalınmaya devam eder.
İşte o plağın B yüzündeki “Mes̱’tin Fotia Mou”
ise Türkçe’ye iki farklı isim tarafından adapte edilir. Bunlardan birini Neşe
Karaböcek seslendirir ve “Atsan Atılmaz Satsan Satılmaz” adı verilmiş bu şarkının
sözlerini Ülkü Aker yazar. Diğer adaptasyon ise Zerrin Zeren’in Türkçe
sözlerini yazdığı ve söylediği “Karanlık Dünyam” olur.
“Karanlık Dünyam”ın bu yeni versiyonunda gerek Selim
Çaldıran’ın düzenlemesi, gerekse Elif Kaya’nın yorumu hem eskinin tadını koruyor,
hem de bu az bilinen şarkıyı yeniymiş gibi dinletebiliyor. Yani doğru bir
“cover” olmuş denilebilir. Ama albümde iki farklı versiyonla yer alan “Kader
Çıkmazı” için aynı şeyi söyleyebilmek pek mümkün değil. Sözleri Mehmet
Yüzüak’a, bestesi Norayr Demirci’ye ait bu şarkıyı ilk kez Kamuran Akkor
söylemiş, 2003 yılında Cenk Eren yeniden seslendirilmiş ve hatta albümünün de
isim şarkısı yapmıştı. Bu albümdeki akustik düzenleme ne kadar doğruysa, “Club
Versiyon” o kadar yanlış ve yersiz geliyor kulağa. Ancak daha önemlisi, Elif
Kaya’nın şarkıcı olarak bu şarkının üstesinden gelebildiğini söylemek çok zor…
Albümdeki bir başka “cover” ise sözleri Ülkü Aker’e, besteci
Norayr Demirci’ye ait “Sarıl Bana”. Ajda’nın 1993 yılında seslendirdiği bu her
bakımdan oryantal şarkıyı “pop-rock” bir düzenleme ile seslendiriyor Elif Kaya.
Şarkının ilk dörtlüğündeki “Sanki solmuş gül gibi” cümlesi uçmuş, yerine ikinci
tekrardaki “Deli olurum deli” gelmiş. Neden? Onu bilmiyoruz. Maksat bir Ajda
“cover”ı ise, Ajda kariyerinin en zayıf şarkılarından birini seçmek niye? Şarkının
tek cazibesi oryantal ve kıvrak ritmi nedeniyle ticari olması iken, onu da yok
edip bu hale getirmek niye? Onu da bilmiyoruz.
“Gaziantep Yolunda” türküsü ise başka şaşırtıcı seçim olarak
karşımıza çıkıyor albümde. “Chill-out” düzenleme şahane ama keşke Elif Kaya’nın
sesine uygulanmış Melodyn efektleri bu kadar belirgin olmasaydı. Bir de tabii
yine albümün bütününe baktığımızda bu türkünün neden albüme girdiğini de anlamak
mümkün değil.
Bir de “Naci En Alamo” var albümde. Hani 2000’lerin başında
Vengo filminin şarkısı olarak bilinen o meşhur şarkı. Orijinali bir çingene
ezgisinden yola çıkılarak Yunan müzisyen Dionysis Tsaknis tarafından bestelenen,
ilk kez Giorgos Katsaris tarafından seslendirilen ve “Balamo” adını taşıyan
şarkı, daha çok Eleni Vitali’nin sesiyle tanınmıştı. Şarkının İspanyolca
versiyonu “Naci En Alamo” ise önce Vengo filminde, Remedios Silva Pisa’nın daha
sonra ise Yasmin Levy’nin sesiyle yer etti hafızalara.
Şarkının Türkçe versiyonunu ise Melih Cevdet Anday’ın şiirinden
esinlenmeyle Sezen Aksu yazmış ve “Rahatı Kaçan Ağaç” adlı bu versiyonu ilk kez
2008 yılında Ayça Tekindor seslendirmişti. 2010 yılında ise bu defa Suat
Aydoğan seslendirdi. Albümlerinde yer vermedi ama şarkının Sezen Aksu’nun
sesinden “demo” versiyonunu internet üzerinden dinlemek de mümkün.
“Naci En Alamo”yu Elif Kaya hem İspanyolca, hem de Zeynep
Talu’nun yazdığı Türkçe sözlerle, “Bana Dokunma” adıyla seslendirmiş bu
albümde. Sezen Aksu adaptasyonu, Yunan orijinalinin izlerini sürüyordu; bu
adaptasyon ise İspanyolca versiyonu üzerinden yapılmış haliyle. Tabii
İspanyolca sözler de “Vengo” filminin aynı zamanda bir müzisyen olan yönetmeni Tony
Gatlif’e ait; albüm kartonetinde yazdığı gibi Yunan besteci Dionysis Tsaknis’e
değil. Bu şarkı da Elif Kaya çapında bir şarkıcı için iddialı bir seçim olmuş.
Bir şekilde hakkını veriyor vermesine ama eğer Yasmin Levy versiyonu ile
kıyaslamazsanız.
Albümün bir başka sürprizi ise 2012 yılında kaybettiğimiz
Ertuğ Ergin, hem bestesi, hem de sesiyle karşımıza çıkması. “Zıtlar Dünyası”
adını taşıyan bu şarkı, albümün en iyi şarkılarından biri ama elbette hiç mi
hiç ticari bir şarkı değil. İkinci versiyonda ise Ertuğ Ergin şarkıyı gitarla
çalarak söylüyor, Elif Kaya da ona eşlik ediyor. Ergin’in son kayıtlarından
biri olması hasebiyle kıymetli bir kayıt bu. İyi ki konmuş bu albüme.
Bir de Elif Kaya’nın kendi besteleri var: “Gerçek Lazım”,
“Olmuyor Denedim” ve “Nerdeydin Dün Gece”. Bu son şarkının sözlerine Berksan da
katkıda bulunmuş. “Gerçek Lazım” ve “Olmuyor Denedim”, Kaya’nın sesine yakışan,
sakin, bir parça Göksel şarkılarını anımsatan şarkılar. “Olmuyor Denedim”in
“rock” versiyonu da var albümde ilaveten. Buna amenna; çünkü şarkı bu
düzenlemeyi de kaldırıyor. “Neredeydin Dün Gece” ise albümün bir başka “club”
şarkısı. Basit bir melodi ve sonsuz tekrarlarla türün tipik bir örneği… Şarkının
tamamen elektronik düzenlemesi ise Batu Çaldıran tarafından yapılmış.
Zaten imaj yeterince iddialı olduğundan olsa gerek, hem
Tayfun Çetinkaya tarafından çekilen fotoğraflar, hem de beyaz fonlu kartonet
tasarımı alabildiğine sade. Kitapçıkta tam üç sayfa tutan teşekkür kısmını ise
Elif Kaya’nın ilk albüm heyecanına bağlamak lazım sanırım.
İki renkli saç modelinin çağrıştırdığı kararsızlık, albümün
bütününde de kendini gösteriyor, başta da söylediğim gibi. Bu yüzden imaj
çalışmasının bilerek ya da bilmeyerek doğru bir yere işaret ettiği bile
söylenebilir. Buna karşın, bütün bu karmaşaya rağmen Elif Kaya’nın bu albümle
bir şekilde dikkat çekeceği öngörülebilir. O olmazsa bu olur, o tutmazsa bu
tutar mantığı doğru bir strateji midir tartışılır ama Kaya’nın yola yapayalnız
ve desteksiz çıkmış birçok meslektaşına kıyasla avantajlı pozisyonda olduğu da
bir gerçek.
YAVUZ HAKAN TOK, HAYAT MÜZİK, KASIM 2014, İSTANBUL
şarkılarını bilmem ama imajı çok başarısız değil mi?
YanıtlaSilbu kadar yeni çıkan pop müzik şarkıcıları arasından sıyrılmak elbette ki çok zor. Elif Kaya veya menajeri bu durumu görmüş olacak ki, dinleyiciler tarafından fark edilmesini sağlamak için "imaj" çalışmasına girmişler. '90 larda kalan bu "cilalı imaj devri" (bu tabir Can Kozanoğlu'na aittir) 2010'larda artık geçerliliğini yitirmiştir. artık müzisyenler Allahtan birazcık kaliteli işler yapıp yapmadıklarına göre değerlendiriliyor. imaj ile yola çıkan bazı isimlere bakıyorum da aslında onlar nasıl da iyi işer yapmışlar (Bendeniz, Seden Gürel vs.). Elif Kaya'nın kendine has bir sesi yok. aslında sesi de yok. mırıldanma daha doğru bir tabir. Sarıl Bana'yı dinledim. dinlemez olaydım, hem sözler eksik/yanlış, hem de şarkıyı söylerken olması gereken birazcık arzulu / şehvetli tavır yok. Gaziantep Yolunda türküsünü sadece Şükriye Tutkun'dan dinlediyse böyle mıy mıy söylemesi çok normal. Aslında menajeri haklıymış, yarı siyah yarı sarı saçı (peruk tabii ki) olmasaydı adını bile hatırlamazdım.
YanıtlaSilBariz peruk yaa
YanıtlaSil