İREM DERİCİ
– “ÜÇ”
İrem Derici’nin sık aralıklarla tekli yayımlaması artık bir
espri konusu haline geldi. Hatta ben de ve bizzat kendisi de katıldı bu
esprilere ama aslında abartıyor olabiliriz zira dünyada da bu iş böyle
yapılıyor. Tabii Türkiye’de müzik sektörünün parametreleri çok farklı… Şöyle ki;
“Kalbimin Tek Sahibine” teklisinin ardından “Üç” adı verilmiş yeni bir tekli
daha yayımlanmış olmasına rağmen müzik televizyonları ve radyolarda hâlâ
“Kalbimin Tek Sahibine” dönüyor ve hâlâ bu şarkının tıklanma rakamları
üzerinden basın bültenleri yayımlanıyorsa, ortada bir stratejik hata var
demektir. Kabul edelim ki, “Üç”, olması gerekenden erken yayımlandı.
DMC etiketiyle yayımlanan bu teklide, adından da anlaşıldığı
üzere, 3 şarkı var. İlk şarkı sözleri İslam Seferli, bestesi ise Cahangir
Cahangirov’a ait olan “Nazende Sevgilim”. Bu Azerbaycan şarkısı, Türkiye’de
‘60’lardan beri biliniyor ve seviliyordu zaten. Gönül Akkor’dan Suat Sayın’a,
Esin Afşar’dan Ezginin Günlüğü’ne dek, hem alaturka, hem halk müziği, hem de
pop şarkıcıları tarafından seslendirilmiş ve bazı plaklarda “Değdi Saçlarıma
Bahar Gülleri” adıyla geçmiş bu şarkıyı bu defa İrem Derici’den dinliyoruz.
Niye dinliyoruz onu bilmiyorum. Sanırım DMC, İrem Derici’den bir “aşk
şarkılarının unutulmaz kadın vokali” çıkarmaya ant içmiş. Ya da bir “dişi
Ceceli”. Başka bir sebep göremiyorum.
Bunu bir kenara koyarsak, şarkının Rıza Esendemir tarafından
yapılan düzenlemesi gayet yerli yerinde, İrem Derici’nin yorumu ise şarkıyı bir
koro söylüyormuş da onun içinden İrem’in sesi çekip alınmış gibi. Öyle bir
yorumsuzluk, öyle bir notalarla söyleme hâli. Sanki İrem şarkıdan biraz ürkmüş
ya da yeterince içselleştirememiş gibi.
İkinci sırada söz, müzik ve düzenlemesi Erkin Aslan’a ait
“Bir miyiz?” adlı şarkı var. Zaten tekli piyasaya çıkmadan önce servis edilen şarkı
da bu olmuştu. Yine son derece romantik bir klip kompozisyonuyla servis edilen
ve Türkçe popun her daim geçer akçesi İspanyol yürüyüşünden beslenen bu şarkı,
neresinden baksanız orta karar bir pop şarkısı ama İrem Derici şarkıcı olarak
çok daha fazla parlıyor bu şarkıda.
Sözleri Gökhan Şahin,
bestesi ve düzenlemesi Emrah Karaduman’a ait üçüncü şarkı, “Nabza Göre Şerbet”
adını taşıyor. Henüz klip çekilmedi ama teklideki asıl “hit” adayı bu şarkı
gibi görünüyor. Çok basit ama memleket pop dinleyicisinin çok sevdiği türden
bir melodik yapısı ve slogan sözleri var çünkü. Düzenleme de ona keza, hem “dj”
hem de radyo dostu.
Bir önceki tekli vesilesi ile de yazmıştım. İrem Derici’nin
yeri bir zamanlar Seyyal Taner’in, yakın tarihte Yonca Evcimik’in filan
koşturduğu kulvar olmalı. Yani daha cesur, daha yenilikçi ve hatta daha çılgın…
En azından ben kendi adıma, o potansiyelin var olduğunu düşünüyorum ama mesele
onu açığa çıkaracak projeler tasarlayabilmek galiba (“Zorun Ne Sevgilim?” buna
biraz daha yakın duruyordu.) Aksi halde “aşk şarkılarının unutulmaz kadın
vokali” olmak ve de öyle kalmak kaçınılmaz görünüyor.
YOL PROJECT
– “SONUNA KADAR”
Yol Project, yıllardır müzik piyasasının içinde ve dahi
sahne üzerinde olup da bir albüm yapmak için acele etmeyenlerden. Sahnede yerli
ve yabancı “rock” şarkıları başta olmak üzere, “cover”lar ve kendi
şarkılarından oluşan geniş bir repertuar ve etkileyici bir performansla kendi
hayran kitlesini yaratan Yol Project’in ilk teklisi “Sonuna Kadar”, geçtiğimiz
günlerde RUNLTD etiketiyle yayımlandı.
Grubun çatısını Zeki ve Orçun Açabey kardeşler oluşturuyor. “Sonuna
Kadar”ın söz ve müziği ise Orçun Açabey’e ait. Düzenlemeyi Ender Çabuker
yapmış.
Güzel bir şarkı, güzel bir yorum ve “rock” şematiği içine
hapsolmamış enteresan bir düzenleme ile “Sonuna Kadar”, dikkat çekici bir
şarkı. Ama ben yine de bu tek şarkıyla yetinmeyip grubun dillere destan canlı
sahne performansını, o da olmazsa sahne videolarını izlemenizi de öneririm.
FERHAT
ÇAĞLAR – “AŞK ADAM EDİYOR”
Hayatına müzik dokunmuş insanların yolu dönüp dolaşıp eninde
sonuna yine müziğe çıkıyor. Bu genellemeyi haklı çıkaracak kaç biyografi okudum
bilmiyorum ama Ferhat Çağlar’ın hikâyesi de aynen böyle. İzmir’de başlayan
müzik macerası, onu Selanik’e kadar götürmüş bir dönem. Hem şarkı söylemek, hem
de şarkı yazmak üzerine kurmuş sonra yaşamını. Ferhat Çağlar’ın ilk teklisi
“Aşk Adam Ediyor”, geçtiğimiz günlerde Seyhan Müzik etiketiyle dijital
platformlarda yayımlandı.
Neşeli bir şarkı ve neşeli bir kliple Ferhat Çağlar, güzel
bir başlangıç yapıyor. Bir yanı çok şehvetli ve çok yüksek tempolu, bir yanı
ise çok içli ve çok acıklı şarkılarla standardize olan günümüz Türk popu erkek
şarkıcı prototipinden uzak duruyor en azından. Ufak tefek prozodi hatalarına
karşın, net ve temiz bir şarkı söyleme biçimi var. Sesi kulak dolduruyor ve
yormuyor. Tansel Doğanay’ın düzenlemesi, kıvrak ve kolay ezber edilir melodiyi
ve sözleri destekliyor. Kendi adıma Ferhat Çağlar’ın bir sonra atacağı adımı
merakla bekleyeceğim.
LARA FABIAN
& MUSTAFA CECELİ – “AL GÖTÜR BENİ”
Dünyaca ünlü Belçikalı yıldız Lara Fabian ve ünü henüz
memlekete sınırlarını aşmamış Cecelimiz, dünya pazarına da sunulacak bir tekli
için bir araya gelmiş. “Al Götür Beni” adını taşıyan tekli, geçtiğimiz günlerde
DMC etiketiyle yayımlandı.
Neresinden baksanız haber değeri var. Zira koskoca Lara
Fabian bu. Yani Ömür Gedik’in Al Bano’yla düet yapması gibi bir şey değil.
Dünyada ses getirir mi, ne kadar getirir, Ceceli’ye dünyanın kapıları açılır mı
onu bilemem ama Türkiye’de sükse yapacağı kesin zira biz bayılırız böyle
şeylere. Sertab, Ricky Martin’le yüz yüze bile gelmeden düet yapmıştı da biz ne
sevinmiştik, hatırlasanıza. Üstelik Ceceli, Fabian’la sırt sırta poz vermekle
kalmamış, sırt sırta klip bile çekmiş.
Buraya kadar her şey iyi hoş ama sözleri ve müziği Anthony
James ve Yiorgios Ballapaisiotis tarafından ortak yazılmış bu şarkı öyle aman
aman bir uluslararası “hit” olacak gibi de durmuyor. Mesela ikili bu şarkıyla
Eurovision’a katılsaydı (ama Türkiye adına değil, Azerbaycan adına), kesin ilk
7’ye girerdi. Ya da bir Disney animasyonunda seslendirilmiş olsaydı bu şarkı, sinema
salonunda izleyenlere duygusal anlar yaşatabilirdi. Peki daha fazlası? Elbette
bu tarz şarkıların dünya çapında bir alıcısı var. Yoksa ne Lara Fabian olurdu
dünya müziğinde ne de Celine Dion ve benzerleri. Ama bu kulvardan da öyle
dakika başı bir “hit” çıkmıyor haliyle. “Al Götür Beni” de “A plus” değil belki
ama “B” kategorisinde iş yapabilir gibi görünüyor en fazla. Daha fazlası
olursa, o da Lara Fabian’ın kredisi hatırına olur.
Teklide şarkının İngilizce/Türkçe karışık ve tamamen
İngilizce (“Make Me Yours Tonight” adıyla) versiyonları ikişer ayrı
düzenlemeyle yer alıyor. Orijinal düzenlemeler Mustafa Ceceli, akustik
düzenlemelerse Sinan Ceceli tarafından yapılmış. Dünya pazarına da aynı
düzenlemelerle mi servis edilecek/edildi, o konuda bir bilgi bulamadım ama
şayet öyleyse, Türk enstrümanlarının sakınmadan kullanılmış olması ve böylesi
batı formunda bir besteye ustaca yedirilmesi enteresan olmuş. Ne diyelim;
yolları açık olsun (pardon, Fabian’ınki zaten açık, temennimiz Cecelimiz için;
pop müzikte bir Ceceli kolay yetişmiyor.)
YEŞİM
SALKIM & GÜNDOĞARKEN – “ŞEKER OĞLAN”
Daha önce de yazmışımdır; Yeşim Salkım’ın sesine en çok
Balkan havalarının yakıştığını düşünüyorum. Keşke “Sen Nasılsan Öyleyim”
albümünün arkasında daha çok dursa ve peşi sıra benzer işler yapsaydı da
demişimdir. İşte tam da öyle bir işle çıktı karşımıza Yeşim Salkım geçtiğimiz
günlerde. Ne ki iki kere ters köşe bir iş bu…
Neden mi? Bir kere tamamen Balkan havasında düzenlenmiş
“Şeker Oğlan” türküsü aslında bir Ankara türküsü ve Balkan coğrafyasıyla uzak
yakın ilgisi yok. Dahası Yeşim Salkım bu türküyü bugüne dek bu taraklarda hiç
bezi olmamış Gündoğarken (2.0 amcasız versiyon) ile birlikte söylüyor.
‘80’lerin Ferhan Şensoy menşeli dile pelesenk laflarından biriyle özetlemek
gerekirse, tam bir “alakaya çay demle” durumu var. Ne ki hiç de fena olmamış.
Ve de üstelik sadece dijital platformlarda, İşimiz Müzik etiketiyle yayımlanan
bu tekli, aslında bir konser serisi projesinin ayağıymış. Yani Yeşim Salkım ve
Gündoğarken bu tekliyle bir örneğini verdikleri tür/tarz üzerinden
hazırladıkları konseptle, birlikte konserler vermeye hazırlanıyorlarmış.
Popüler müzikte ters köşe her zaman iyidir. Bazen hiç de
yeni ve yaratıcı olmayan bir fikri öyle bir işleyip sunarsınız ki, beklenmedik
bir başarı getirir size. Kim bilir belki Yeşim Salkım, Gündoğarken ve halk
türküleri bileşimi de böyle bir sonuç yaratır, neden olmasın?
YAVUZ HAKAN TOK, AĞUSTOS 2014, HAYAT MÜZİK, İSTANBUL
irem derici'nin bundan sonra yapması gereken 2 cd'den oluşan ve sadece kendi adını taşıyan bir ilk albüm yapmasıdır. 1.cd yeni şarkılardan oluşacak, 2.cd ise teklilerin toplaması şeklinde olacak ve mümkünse tek cd fiyatından satışa sunulacak. böyle olursa güzel bir albümle raflarda ve müzikseverlerin evlerinde yerini alacak. ben şahsen tekli cd satın almıyorum. evde yer kaplıyor
YanıtlaSil